13 Temmuz 2011 Çarşamba

Evlenecekler ve Bebek Bekleyenler Buraya!

Nikahiniza sayili günler kaldi ve siz hala nikah sekerleriniz konusunda kararsiz misiniz?Konuklariniza unutamayacaklari ve hayat boyu saklamalarini arzu ettiginiz birer nikah armagani sunmak istiyorsaniz bu siteye bir göz atmanizi tavsiye ederim.

Gümüs daha önce hic bir seye bu kadar yakismamistir eminim ki…Zarif ve Asil…

Firma yeni konseptine bebek sekerlerini de eklemek üzere..Sabirsizlikla bekliyorum ve sizi gümüsün büyülü dünyasiyla basbasa birakiyorum...

12 Temmuz 2011 Salı

Bebegim Büyüyor-7 Aylik Bebek Gelisimi

Bugün tam 213 günlük olduk yani 7 ay 2 günlük…Artik kücük bebegimiz kücük bir adam oldu..Bu ay ki gelisimi ise gözlemledigim kadariyla söyle;

·         Öncelikle asiri hareketli bir bebek haline geldigini söylemeliyim.1 dakika ayni pozisyonda durmuyor.Kipir kipir...

·         Kollarinin üzerinde kendini kaldiriyor,poposunuda ileri dogru atmaya calisiyor ama emekleme cabasi bununla sinirli kaliyor,sanirim emeklemeyecek.

·         Koltuga yaslanmak kosuluyla ayakta oyun oynuyor.

·         Artik desteksiz tam anlamiyla oturuyor.

·         Herseye dokunmak,uzanmak istiyor.

·         Üstüste dizilen halkalardan olusan kulenin en üst iki parcasini kendisi koyabiliyor.

·         Kitaplara karsi yogun ilgisi basladi.

·         Suyunu bardaktan iciyor.

·         Ayak parmaklarini yemeyi seviyor.

·         Dönencesinin kumandasini kesfetti,dönencesini kendisi acip kapatip bunu yapabildigi icin sevinc ve saskinlik cigliklari atiyor.

·         Babasinin eve geldigini gördügünde cok heyecanlaniyor ve sevinc cigliklari atiyor.

·         Benimle konusmak istiyor.Onun cikardigi sesleri taklit ettigimde mutlu oluyor ve daha degisik sesler cikarip benim karsilik vermemi bekliyor.

·         ´Hayir´dedigimde beni cok iyi anliyor ve yaptigi eylemi sonlandiriyor.

·         Sesimin tonu degistiginde beni yumusatmak icin gülmeye ve sirnasmaya basliyor J

·         Ulasmak istedigi esya-oyuncak vs.eger bir örtünün üzerindeyse ona dogru gitmek yerine örtüyü cekip istedigini aliyor.

·         Gel gel,tel sarar,cak,merhaba ve yeni yeni bay bay yapmaya basladi.

·         Istemedigi bir yemek yada eylem olursa bunu ciddi sekilde reddediyor.Nesneleri eliyle itiyor.

·         Muzurluklarinin dozlari artti..Sakalasmayi cok seviyor.

·         Sabahlari bizi elindeki emzigini agzimiza sokarak ve bundan keyif alarak uyandiriyor.

·         Minicik nesneleri- parcalari bile takip edip parmak uclariyla tutabiliyor.

·         Istemedigi esyalari caktirmadan yere atiyor.

·         Iki nesneyi iki ayri eliyle tutup birbirine vurarak sesler cikarip bundan keyif aliyor.

·         Isaret ettigim yere dogru bakiyor.

·         Kendi kendine vakit gecirebilse de belli oyunlarda onunla olmami istiyor.

·         Ce-eee yine en sevdigimiz oyunlar arasinda.

·         Daha bugün aldigim elmali pirinc patlagini hapir hupur kendisi yiyebiliyor.

·         Uyku esnasinda bana dönerek sariliyor J

Bu ay ki gelisimiyle ilgili aklima gelenler böyle..Dedigim gibi emekleme yanlisi olmamasi beni baslarda endiselendirse de sonradan düsününce ve arastirinca bunun olmak zorunda olmadigini anladim.Cünkü diger özellikleri gayet güzel massallah..Ayakta durmayi sevmesini de sanirim emeklemeden yürüyen bebeklerden olacak diye düsünüyorum.Hayirlisi…Bu ay nasil gececek bakalim J



Not: Yine,yeniden hatirlatmak istiyorum,her bebek farklidir,her bebegin gelisim sürecleride farklidir.Bu yazdiklarim sadece benim bebegim icin gecerli durumlardir ve baska hicbir bebek icin referans alinmamalidir..:)

7 Temmuz 2011 Perşembe

Türkiye Yolcusu Kalmasin

     Sürpriz bir sekilde Türkiye´ye gitme karari aldim ey okur J Daha önce bahsetmistim esim is gezisi icin Ingiltere´ye gidecekti ve büyük olasilikla bizde pesine takiliriz diyordum.Ancak evdeki hesap carsiya uymadi.Hem esimin ordaki yogun programinin beni ve yavrukusu yoracagini düsündük hemde Türk vatandasi olmam sebebiyle Ingiltere´ye girebilmem icin vize gerekti.Ki vize islemleri uzun is,yorucu is..6 gün icin göze alamadik..
     Esimde sagolsun tüm ictenligiyle beni Türkiye´ye anne-baba ziyaretine gönderebilecegini,evde yalniz kalacagima bu süre icinde orada stres ve yorgunluk atabilecegimi söyledi.Önce kem küm dedim,naz ettim.Olmaz dedim,seni burda,evimizde bekleriz..Ama dün gece ne olduysa fikrim degisti.Aslinda neden degistigini biliyorum sanki..Bunaldim bu ara…Yavrukusun bitmek bilmeyen mizirtilari,esimin yogun is temposu,havalarin ic bunaltici derecede gri renkli olmasi beni benden gecirdi.Gecenin 1´inde viyak viyak aglayan yavrukusun streside üstüne eklenince o an dedim.Ben bir basima geceli gündüzlü 6 gün ne yapicam,ne edicem burda…Hazir uykuda tutmayinca kendimi bilgisayar basinda biletlere bakarken buldum.Yattim,kalktim yine baktim,yine baktim..Sabah uyanir uyanmaz esime ben gidiyorum dedim.Adamcagiz sok oldu JVe bugün biletimi aldi.
     10 günlügüne Türkiye´ye ucuyoruz yavrukusla..Esimden önce gidip esimden sonra dönecek olmanin verdigi duygusallik disinda cok mutluyum,cocuk gibi…Hemen annemi aradim,geliyorum dedim.Cok mutlu oldu.Bu aralar stresli olan babam icinde torununu ilk defa görecek olmanin büyük bir sevinc yaratacagini söyledi.Yalniz babama söylemeyecegiz.Sürpriz olacak..Öyle planliyoruz…Hazir abimlerde o tarihte annemlerde olacaklari icin ailecek güzel vakit gecirecegimizi umuyorum.

     Yavrukus icinde degisiklik olacagi kesin.Seyahat etmek bebekte olumlu etkiler birakiyor demisti bir arkadasim,her yolculukta yeni birseyler kesfediyor,yeni özellikle kazaniyor..Umarim yavrukus bu 10 günlük anneanne-büyükbaba ziyaretinde güzel seyler ögrenir,biraz Türkiye havasi solur,biraz Türkiye suyu icer..
     Yalniz tek korkum malum ucak yolculugu.Tek basima,12 kiloyu coktan gecmis,kalabaliktan nefret eden bir bebekle...Arabaya bindiginde genelde ilk isi bezini doldurmak oluyor,ucakta yaparsa ne yapicam mesela,tuvaletler bit kadar zaten!Sonra 3,5 saat boyunca susmazsa!?Sustu diyelim,kontrolde sira beklerken!?Felaketi kendime cekmeyim diyorum ama sabaha kadar yetmedigi gibi bugünde gün boyu belki yirmi kere Türkiye´ye gittim geldim..Kurdum da kurdum!Hayirlisi,ciktik bir yola bakalim,gözümüzü kararttik,öyle ve ya böyle gidip gelecegiz...
     Bende yengem ve annemle beraber azcik bakima girerim,belki bu buhranli havam degisir,yüzüme renk gelir,azda olsa dinlenirim…
     Esimi özlerim demiyorum cünkü ben esimi yanimdayken bile özlüyorum,o yüzden bu aslinda kisa ama bize 10 ay gibi gececek tatil ikimiz icinde biraz buruk gececek…Keske beraber gidebilseydik…Olmadi,Eylülde insallah…En uzun ayriligimiz bu kadar olsun,bu da son olsun canim kocacigim…Püfff sevinc ve hüzün bir arada suan..Daha simdiden suan karsimda bilgisayarinda haril haril calisan kocisimi cok özledigimi farkettim,isleri bitse de sarilsam kocaman...

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Oglumla Gecen 1 Günümüzün Özeti

     Yazasim var…Öyle sacma sapan,sagdan soldan birseyler karalayasim var ama vaktim yok!En iyisi günlük rutinimi anlatayim kisaca,belki hak verirsiniz bu kisitli zaman meselesine..

      Sabahlari 6 gibi uyanmaya basladi yavrukus.Eskisi gibi 9´a kadar deliksiz uyku dönemi bitti.Mizirdana mizirdana,kimi zaman mizirtidan cok ihh-lama,off-lama,puff-lamalarla 7´ye kadar ortamizda oyalaniyor.Bir babaya dönüyor,bir bana,bir babanin agzina emzik sokmaya calisiyor bir benim agzima,bir babanin pijamasini cekistiriyor,bir benim..Bakti tik yok bu sefer mizirtilar aglamaya dönüsüyor.Zaten her daim hali hazirda bekleyen gösgüme aliyorum yavrukusu.Böylelikle hem karni doyuyor,hem kendisi uyuyor,hemde bize birazcik daha kestirme sansi vermis oluyor.Saat 8 bucuk gibi babamiz ise gitmek icin kalkiyor,yavrukusta babadan önce uyanmis oluyor.Biraz oynasiyorlar,babamiz gidiyor ve basbasa kaliyoruz.Artik benim mesaim basliyor böylece..
     Gözünden uyku aktigi icin mizirdanmaya devam etsede uyumamak icin direniyor.Mecburen kalkiyoruz,altimizi aciyoruz,pijamalarimizi cikariyoruz,ellerimizi yüzümüzü yikiyoruz,sonra tekrar yataga dönüp biraz oynastiktan sonra yavrukusu mama sandalyesine aliyorum ve beraber mutfaga geciyoruz.Bir yandan sarkilar söylerken diger yandan kahvaltisini hazirliyorum.Kahvaltimizi yapip salona geciyoruz.Biraz oynadiktan sonra ögle uykusu vaktimiz geliyor.Bu sirada saat 12 olmus oluyor.Biraz mizirdanarak,biraz nazlanarak,bazen kucakta bazen yatakta yarim saat süren savasin sonunda ben galip geliyorum ve yavrukus uykuya daliyor.Uyku saatleri yine her zamanki gibi degiskenlik gösteriyor.Bazen her 5 dakikada bir uyanip beni istiyor,uyutup geri cikiyorum ve böylece  2 saat uyuyabiliyor.Bazende deliksiz 1 saat uyuyup cin gibi kalkiyor.Bu tamamen onun pasa gönlüne kalmis bir durum.Su kadar uyuyacak diye kasmiyorum kendimi o yüzden..Az uyusun verimli uyusun napiyim..
     Uyudugu süre icinde cama ari carpsa onun tik sesiyle uyaniyor,o yüzden olabildigince sessiz kaliyorum.Genelde ya hizlica karnimi doyuruyorum yada bilgisayarin basina gidiyorum simdi oldugu gibi..Uyurken ev isi yapayim olayi maalesef bizde yok.Uyandiginda yatakta yine biraz oynasiyoruz ve altini degistiriyorum yine.Kalkiyoruz,bu defa ögle yemegini hazirlamak icin benimle birlikte mutfaga geliyor.Mutfakta gecirdigimiz zamanlarda genelde beni izliyor,onunla konusmami istiyor.Kapidan birisi beni dinlese eminim bu kadin delirmis der,cünkü bazen tikaniyorum ve sacma sapan seyler anlatiyorum,mesela bir hikayenin sonunu hatirlamadigim icin uyduruyorum yada vurgulara alissin diye bazen olmadik sesler cikariyorum:)

     Yemekten sonra genelde bir üst-bas degisme savasina giriyoruz.Sevmiyor hatta bundan nefret ediyor.Sonra genelde yavrukusu yatagina birakip dönencesinin kumandasinida eline veriyorum,keyfine göre acip kapatiyor,yataginin icinde kendi kendine mirildanip oyunlar oynuyor,ayaklarini kemiriyor ve cogu zamanda dönencesindeki maymunun kollarini cekistiriyor.

     15 dakika ile yarim saat arasi vaktim oluyor,bu süre icinde eger göz hapsinde degilsem evi toparliyorum,sikilmaya basladiginda mizirtilar cogaliyor ve yavrukusu alip salona geliyorum yine.Bu defa yerde oyunlar oynuyoruz,her ne kadar bundan nefret etse de emekleme egzersizleri yapiyoruz.Sonra bir arkadasimizin hediye getirdigi Bobby Car ile evin icinde turluyoruz,ilgisini cektigi yerde durup orayi kurcalamasi icin izin veriyorum.Büyük boy aynasinin önüne geldigimizde ise ciglik atmaya basliyor.Daha minnacikken bile bayiliyordu aynalara,bu sevgisi katlandikca katlandi..Kendini seyretmeye bayiliyorJ

     Sonra ayakta durma egzersizleri yapiyoruz,daha sonra kuleleri diziyoruz,kitap okuyoruz,minik tirtili inceliyoruz,parmak oyunlari oynuyoruz…Derken meyve saatimiz geliyor..Beraber yine mutfaga gecip bu ritüelide tamamliyoruz ve altimizi degistirdikten sonra yaklasik 1 saat sürecek ikindi vakti sekerlemesini yapiyoruz.Uyandiginda yogurdunu yiyor ve oyunlarimiza kaldigimiz yerden devam ediyoruz.Ve artik babamizin gelmesini iple ceker hale geliyoruz.Nihayet babamiz geliyor.Bu sirada saat 6 olmus oluyor,tabii eger sansliysam ve babamizin isi uzamadiysa.Babasini gören yavrukus deli gibi cigliklar atip babasinin boynuna yapisiyor.Baba-ogul oynasirlarken bende aksam yemegini hazirliyorum.(Tamam abartmayim,disardan daha cok yiyoruz)Biz yemek yerken yavrukusta bizimle birlikte oturuyor masaya.Genelde babaya maymunluklar yapiyor J Babasi yavrukusu alip yatagimiza götürüyor ve bende sofrayi topluyorum ve kosar adimlarla bende yataga gidiyorum.Ailece gülüyoruz,sakalasiyoruz,resimler cekiyoruz..Uykusu gelen yavrukus yavas yavas mizirtilari cogaltip gözlerini kasimaya basliyor ki bu da genelde 8-9 arasi oluyor.Altini degistiriyorum,pijamalarini giydiriyorum,ellerimizi yüzümüzü yikayip kremlerimizi sürüyoruz,babaya bir öpücük verip uyku tulumunun icine giriyoruz.Sonrasi bazen 5 dakika,bazen 25 dakika süren bir uyku savasi.Ninni dinleyerek uyumaya alisti bu ara.Kitap okuyarak uyutmak pek mümkün olmuyor cünkü kitap okurken sanirim benim mimiklerimi komik bulup gülmeye basliyor ve bu yavrukusu cok uyariyor.O yüzden ya sarilarak,ya emerek yada ninni dinleyerek uyuyor.Uyku arkadasiylada arasi bozuldu bu aralar.En iyi uyku arkadasi annesinin saclari…

     Yavrukus uykuya dalinca eger hala pilim varsa kocisin yanina geliyorum,son aralar beraber kitap okumayi tercih ediyoruz..Kocacim biraz gec uyumayi sevdigi icin saat 11 gibi benim göz kapaklarimda agirlasmaya basliyor ve yavrukusa sessizce sarilip uykuya teslim oluyorum.Gece bazen birkac defa uyaniyoruz,bazen deliksiz uyuyabiliyoruz..

     Bu günlük rutinimiz bazi günler ögleden sonralari 1-2 saat yada aksamlari babamizla beraber uyku vaktine kadar gezerek degisebiliyor,ama genel anlamda bir günümüzün özeti bu sekilde.

     Tracy teyzemizin easy rutinini yakalamisiz degil mi?(Buna bir ara deginecegim,ilk firsatta :))Bizim ki easy olamiyor ama maalesef..E(yemek),A(aktivite),S(uyku),Y(Senin vaktin).Bizimki EAS… Senin vaktin olayi yok…Nasil ama ? J

     Yoruluyor muyum?Evet,yoruluyorum…Mutlu muyum?Tahmin edemeyeceginiz kadar cok mutluyum J

3 Temmuz 2011 Pazar

Yeni Araba Koltugumuz

     Kullandigim,begendigim ve tavsiye ettigim ürünleri sizlerle de paylasmak benim icin zevk J Cünkü malumunuz bebek ürünleri seciminde titiz davranmak gerekiyor.Ve secim yaparken o magaza senin bu magaza benim gezerken,bir bir etiketleri,icerikleri vs.okurken insanin akli allak bullak olabiliyor.Kendimden biliyorum J Iste bu nedenledir ki begendigim,arastirdigim belli basli ürünleri sizlerle seve seve paylasiyorum…

     Araba koltugunun öneminden bahsetmeme gerek yok sanirim.Yada var aslinda…Maalesef…Türkiye´de de bu konuda yasal zorunluluklar olsa da kurallara uyan cok az insan var.Nasil bir mantikla hareket ediyorlar anlamiyorum.Bebegi-cocugu kucaga alipta yola cikan anneler babalar ise hic gözüme görünmesinler.Yok alisamadi,yok koltukta agliyor diye aldim diyenlere hic söyleyecek lafim yok!Ben yasadigim ülkede bebek agliyor diye kucagima aldim diyen bir kisi dahi görmedim!Agliyorsa bebegi kucaga almadan da gayet güzel sakinlestirebileceklerini kendileride cok iyi biliyor aslinda...Hele ki fiyati yüksekti diye almadik falan diye de hic konusmasinlar,araba alabiliyorsa bir insan gayet tabii araba koltuguda alabilir!Bahaneler ardina saklanmayi huy edinmis bir toplum olduk ciktik!Tipki kütüphaneleri akil edemeyip (!)kitap okuyamamayi da fiyatlara bagladiklari örnegindeki gibi…Neyse…Kisacasi araba koltugu hayati önem tasiyor,lütfen lütfen lütfen ihmal etmeyin,yavrularinizi tehlikeye atmayin…

Gelelim bize…

Yavrukus artik ,yok yok aslinda coktandir maxi cosisine büyük geliyor.Ayaklari tasiyor,vücudunu rahat hareket ettiremiyor ve sürekli tavani izlemekten dolayi oldukca bunaliyordu.Daha da önemlisi elbette ki isin emniyet kismiydi…Bizde uzun arastirmalarimizin sonucunda yavrukusu kaptigimiz gibi bebek magazasinin yolunu tuttuk.Güvenlik testlerinin sonuclarini neredeyse ezbere bilerek gittigimiz magazada,yine de magaza calisanindanda ayni seyleri duymak istedik.En güvenilir,en iyi araba koltugu hangisi dedigimiz anda bir kezde magaza görevlisinden tüm detaylariyla ürünün test sonuclarini ve özelliklerini dinledik.Hatta yavrukusu yeni araba koltugu adayi ürüne koyup kisa bir deneme bile yaptik.Yavrukus icinde emanet gibi durmadi,herseyi tam tamina oturdu ve alip ciktik.Kesinlikle dogru bir secim yaptigimiza inaniyorum.

Simdi gelelim yeni araba koltugumuz  Kiddy Guardian Pro 2 ´nin özelliklerine;

·         Öncelikle 2011´de yapilan testlerden acik ara farkla en iyi sonucu almis.

·         9-36 kilo arasi kullanima uygun,eger gruplandiracak olursak 1-2 ve 3. gruplari kapsiyor.

·         12 yasina kadar kullanima uygun.

·         Gögüs kismini destekleyen aparati sayesinde olasi bir kaza aninda maksimum güvenligi sagliyor.

·         Darbe emicileri var.

·         Her türlü ayarlamaya acik bir ürün,yatma ayari,yükseltme ayari mevcut.

Ürünün detaylarini burada bulabilirsiniz…

Kaynak: www.kiddy.de

1 Temmuz 2011 Cuma

Paris Kacamagi 3- Pariste Ne Yenir ?

     Bilmiyorum nedendir,ben Paris´e gittigimde büyük hayal kirikligi yasadim..Gerek asiri abartilan caddeleri,alisveris yapilacak yerler,gerekse yemekleri konusunda cok cok cok büyük hüsran yasadim!Tamam cok butik var ara sokaklarda,eminim esi benzeri olmayan esyalarda bulabilirsiniz ama daha önce de yazdigim gibi Champs Elysees´de ki magazalarin aynilari benim 500 metre ilerimde ki sehir merkezindede var.Kafeteryalardan her yerde var. Pariste´kilerin tek farki ara sokaklarda,minnacik kaldirimlarda sira sira dizilmis olmalari size sahil kasabasinda geziyormus hissi veriyor.Büyük caddelerde ki patiseriler ve kafeteryalar ise bilindik kafeteryalar iste..Her köse basinda karsiniza cikan parfüm reklamlari yada magazalarindan ise yine hemen her yerde bulmaniz mümkün.Hayir hayir,kötülemek icin degil kesinlikle,cok güzel bir sehir bu bir gercek,herkes ömrü hayatinda bir defa görmeli,buda bir gercek ama söyle bir gercek daha var,abartilacak,anlata anlata bitirilemeyecek bir sehir degil,hepsi bu!

     Gelelim yemeklerine..Hüsrana ugradigim bir baska konu da buydu iste..Fransiz mutfagi…Evet belki cogu kisinin gözdesi olabilir ama bana göre degil kesinlikle..Türk mutfagi basta olmak üzere bir Italyan yada Meksikan mutfagini tercih ederim.Bol sebze ve balik agirlikli menüler bulabilirsiniz Paris´te.Ben sahsen denizden babam ciksa yerim diyen kesimden degilim,yiyemem…midyeymis,istakozmuz,balik corbasiymis…yiyemiyorum ne yapayim.O yüzden Paris sokaklarinda bolca rastlayacaginiz balik restoranlari bana göre degildi.Et icinde ayni seyi söyleyebilirim.Fransizlar az pismis et severler,tip ki almanlar gibi.Burasi tamam,ama gelin görün ki nerde nasil pistigini görmedigim bir yerde ette yiyemiyorum.Domuzla birlikte pisiriyorlar genelde,ayni ocakta…Bunu bilerek et restoranlarinida es gectik.Ne yalan söyleyeyim,sadece zincir restoranlara güvenebiliyorum ki Maredo bunlarin basinda geliyor..Ama ne yazik ki Pariste Maredo bulamadik.Onun yerine bir baska zincirleri vardi ama ayni kalitede olup olmadigi konusunda pek bir fikrim yok.

     Kahvalti konusunda komik bir animiz bile var.Fransizlar ac diyoruz biz J Güzel bir kafeteryaya gidip bir kahvalti menüsü rica ediyorsunuz..(Bu arada Fransizlar ingilizce konusmayi pek tercih etmiyorlar,hemen Fransizcaya ceviriyorlar ve ben bu konuda esimin Fransizca biliyor olmasindan dolayi cok sansliydim)Minik bir sepette 2 tane ,Almanyada hemen her sabah sicak sicak mis gibi cikolatalilarindan yedigimiz,türkcesi kuruvasan yada aycöregi olan cöreklerin yaninda minik 2 tane recel ve yaninda portakal suyu,yada kahve getiriyorlar.Tika basa yiyorsunuz :) Ve cikarkende bu menüye göre saglam bir para birakip,küp gibi sismis göbeginizle kalkiyorsunuz J

     Öyle degil maalesef..Doymuyorsunuz,doyamiyorsunuz…1 kuruvasanla kim doyar Allah askina..Hadi tamam doyariz diyelim,yaninda peynir,zeytin,yesillik bari olsa degil mi? Yok..Varsada bize denk gelmedi diyelimJ Italyanlar ve Fransizlarin kahvalti kültürleri inanin sifir! Almanlarin bile bilmem kac yüz cesit ekmek ve peynirleriyle harika kahvaltilar yapabilirsiniz…Ya Türkiye´de?! Inanin bazen kiymet bilmedigimizi düsünüyorum…

     Demem o ki,kahvalti yaptiktan sonra gözünüz bir patiseri ariyorsa bu cok normaldir ,Paris´tesiniz J Gelelim ögle ve aksam yemeklerine…Bahsettigim gibi eger balik severseniz bu konuda isin ehli mekanlar oldukca cok.Yok benim gibi biraz fazla seciciyseniz favoriniz restoranlarin adres defterinden,birer subeside Paris´te var mi ögrenebilirsiniz..

     Mc Donals,Burger King,Pizza Hut,Subway  vs.zaten  rahatlikla bulabilirsiniz.Yada harika baget ve sandvic yapan yerlerde.Durum budur…

     Sarap ve peynir severler icin de Paris güzel bir secim olacaktir..

     Benden bu kadar…Sicagi sicagina yazmis olsaydim yazacagim cok sey olabilirdi..Ama aradan biraz zaman gecti ve malum,ve her zaman söyledigim gibi bende hafizasinin yüzde 50sini dogum esnasinda masada birakanlardanim J