21 Nisan 2013 Pazar

Bebegim Büyüyor - 27-28 Aylik Cocuk Gelisimi

     Piuuu 1,2,3.. derken 28 aylik olmusuz:) Farkettiyseniz artik bebek degil,cocuk diyoruz ufakliklara.Zaman ne cabuk geciyor,bir de bakmisiz ´Oglumun/Kizimin üniversite kaydini yaptik,dügün hazirliklari basladi´ diye basliklar girermisiz :P Ucma cucu,ucma.O zamana kadar bloglar tarih olur ya da kim bilir belki de tüm arkadasliklar sadece internet ve bloglar üzerinden saglanir,sosyal yasam suan oldugu gibi sadece tabletler,telefonlarlada degil minnacik ciplerle sinirli kalir.Pehh,gidisata bi bakin,olacak bu maalesef...
     Neyse konumuza dönelim :) Artik kücük bir ergenim var evde,bana kafa tutan,sinirlarini kendisi koymak isteyen,istedigi olmayinca sinirlenip itiraz eden,hizini alamayinca vurup kiran bir ergen.Bi 10-12 sene sonra yasayacagi ergenlik döneminden tek farki sivilceleri yok ve sesi hörül hörül degil,ha birde sakal-biyik olayina girmedik daha :) Ama özetle durum budur arkadaslar :)
     2-3 yas arasi dönemde yasanan su meshur tabirle terrible two sendromlarinin dibindeyiz.Evde uyku zamanlarinin disinda sürekli bir mücadele hali mevcut.
Ben: Oglum disari cikalim mi?
Oglus : Hayiy!
Ben: Peki oglum evde kalalim mi?
Oglus: Hayiy!
Tanidik geldi mi?Böyle bir konusmadan sonra muhtemelen cocugunuzu alip binanin merdiven boslugunda pineklemek isteyebilirsiniz,ya da cocugunuzu orda öylece birakip ´hadi bakalim,madem öyle,iste böyle´ diyerek kacacak noktaya da gelebilirsiniz :)) Ama sakin olun diyor uzmanlar,ve dogru da söylüyorlar inanin.Bazen sinirleriniz iyice lackalasip,oturup aglayasiniz gelse de derin bir nefes alin ve isinize dönün,bu arada kücük ergenler sakinlesip yaniniza gelip ne yapmak istedigini söyleyecektir ya da ne yapmak istemedigini :)
     Ahh,birde bizim bu dönem tam da kis ayina denk geldi ki tuzu biberi oldu,hastaliklardan kurtulamadik,disari eksi bilmem kaclarda,ciktigimizda 5 dakika sonra donunca eve kacasim geliyordu.Neyse ki simdilerde havalar isinmaya basladi da azcik nefes aldik,kriz aninda kovayi,küregi toplayip parka yallah :)
Bir ara derleyip toplayip uzun uzuuuun ic dökmek istiyorum bu konuda,tabii firsat bulabilirsem :(

  • Konusan,anlatan bir birey oldu artik.Okulda neler yaptigini,ögretmeninin ne dedigini dilinin döndügünce anlatiyor.
  • Önceligimiz olan,ana dili türkce konusunda bir basamak daha atladik,daha anlamli ifadeler,baglaclar,ekler oturmaya basladi.
  • Ikinci dilimiz almanca konusunda da anlama konusunda hicbir sikintisi kalmadi,konusmaya bile geciyoruz yavas yavas.
  • Bonus dilimiz ingilizcede de daha önce bahsettigim gibi renkler,harfler,sekiller,rakamlara oldukca hakim,izledigi birkac videodaki diyaloglari da anlamaya calisiyor.(Ingilizce konusunda hicbir zaman israrci olmadik,aynen harfler ve okuma merakinda oldugu gibi sadece sorduklarina yanit verdik)
  • Bu aralar istah konusunda sikintilar yasiyoruz,hastaliklara da baglayabiliriz,yasinin verdigi seciciliginin yansimasinada..
  • Bagimsiz,özgür olma hevesi her alanda kendini gösterir oldu.(Ahhghhgh basima agri girdi düsününce:))
Kisacasi bizde durum budur,dile yogunlasmis durumdayiz,her kelimeyi kapma hevesinde su ara.Önceki aylarda yazdiklarimi tekrar yazmak istemedim,hepsi aynen devam ediyor.
Birde daha cok arkadaslariyla-yasitlariyla vakit gecirmek istedigini farkettim,grup oyunlarindan da böylece zevk almasida artti.
Bizden bu kadar.Hepimizin cocuklarina saglik,nese dolu bir ay diliyorum...




Not: Yine,yeniden hatirlatmak istiyorum,her bebek farklidir,her bebegin gelisim sürecleride farklidir.Bu yazdiklarim sadece benim bebegim icin gecerli durumlardir ve baska hicbir bebek icin referans alinmamalidir..:)


5 Nisan 2013 Cuma

Türkiye Kacamagi ve Olaylar Olaylar...

     Esimin yeni ise girmesiyle birlikte 6 ay boyunca tatil imkanimiz olmayacagi icin,firsat bu firsat diyip kimselere haber vermeden atladik ucaga,solugu Türkiye´de aldik..Tabii ki olmazsa olmaz yine uzun saatler süren rötarli ucusumuzla...Herkese sürpriz oldu ama esas sürprizi biz yasadik..
     Ailevi birkac problemin göbegine inmisiz meger.Uzuuuun geceler süren aile toplantilari falan derken ilk 3 günümüz öyle gecti.Tam hersey durulmusken oglusum kuzenimin ogluyla kostururken sehpaya düsüp alnini parcaladi.Hemde ne parcalama :(
     Hepimizin gözü önünde,sadece bir uzansak tutacagimiz mesafede oldu olay.Dogruca acile gittik,hemen müdahele edildi,yapistirdilar kuzumun alnini.Ama yara epey derin ve 2-3 cm uzunlugunda :(
     Sonrasinda uzun arayislarla alaninda iyi bir plastik cerraha daha gösterdik.Cok sansli oldugumuzu,yarilmasinin iyi oldugunu aksi halde dokuya ciddi zarar verebilecegini,iz kalmayacagini ama ola ki kalirsa bile kesigin yeri itibariyle ilerde olusacak mimik cizgisi gibi duracagini söylese de yandi icim bir kere :(
     Kuzucum artik alninin tam ortasinda kocaman bir yarayla duruyor.Gördükce icim gidiyor.Insallah iz kalmaz ve insallah daha büyük dertlerle karsilasmayiz...
     Tüm bunlarla ugrasirken esimin babaannesinin ani rahatsizligi,onun tetkikleriyle ugrasirken bu seferde dedesinin acile kaldirilmasi topu tüfegi 9 günlük bu kacamagimizin neredeyse tamaminin hastane köselerinde gecmesine neden oldu.Cok sükür ki hersey suanda yolunda ancak biz stres atip gelelim derken stres topu olarak, kocaman,hic izin hakkimiz olmadigi bir seneye adim atmis olduk..
     Ev-hastane arasinda mekik dokuyarak,kimseleri göremeden,Türkiye havasini soluyamadan döndük evimize...
     Neyse..Gecmis gitmis olsun belalar,kazalar,hastaliklar da tesellimiz bu olsun bari diyelim...
     Ilk firsatta paylasmam gereken yazilar olacak,azcik bi soluklanayim da ;) Görüsmek üzereee