30 Haziran 2011 Perşembe

Ek Gida Serüvenimiz-Oglumun Menüleri

     Ek gidaya gectigim ilk günlerde bu isi beceremeyip elime gözüme bulastiracagimdan öyle endiseliydim ki,saatlerce internette ne nasil yapilir,neye göre yapilir arastirip durmustum.Önüme cikan tecrübeleri anneleri bir bir sorguya cekiyordum,kafam karma karisikti.Birde isin heyecan kismi var tabi ki,minik bebeginizin büyüyüpte sizinle masada oturacagini düsündükce icinizde kipir kipir ediyor,bir an önce baslamak istiyorsunuz haliyle J

     Olayin icine girince bu isin aslinda hicte gözünüzde büyüttügünüz kadar zor ve karisik olmadigini göreceksiniz..Yemesi ve yememesi gereken belli basli besinleri bilirseniz gerisi tamamen sizin fantezinize kaliyor J Bul-bulustur,kar-karistir..Bitti J

     Konuyu uzatmadan oglumun neye nasil basladigiyla ve nelerle devam ettigimizden bahsetmek istiyorum.

     Öncelikle havuc püresi ve tahilli kasik mamalariyla basladik.Ilk dönem günde 1 ögününü bu sekilde gecirmistik .(Biliyorsunuz ki ben su tattirma olayina 4 aylik kadarken erkenden baslamistim ki 6 aylik oldugumuzda tam anlamiyla ek gidaya gecebileyim diye.) 5.ayinda havuc püresi ve kasik mamasinin yaninda yine günde 1 defa olmak kosuluyla menümüze cesitli sebzeler ve meyvelerde eklendi.Brokoli,patates,kirmizi pancar,kabak,patlican ve cilek,kivi haric akliniza gelen her türlü meyve…2 gün sebze veriyorsam 1 gün kasik mamasi,1 gün meyve vermeye basladim.Tabii bu 1 ögünün disinda bol bol emzirmek kosuluyla.5.ayimizin sonunda yavrukus artik tüm sebzelerin ve meyvelerin tadini biliyordu.Hatta en sevdigi sebzeler brokoli,karnabahardi J 6 aylik oldugumuzda da gün icinde ögün sayisini artirdim ve bu ek gida isini bir rutine oturtarak düzenli yemek yemesini sagladim.Su anda sevmedigi,yemek istemedigi yemekler olsa da en azindan alistirma dönemimiz coktan geride kaldi ve yormadan-yorulmadan bunuda atlatmis olduk..

Simdi gelelim oglumun yemek düzenine;

·         Sabah 8 gibi uyaninca anne sütü iciyor ve yeniden kestiriyor.

·         Saat 10-11 arasi tamamen uyaninca kahvalti yapiyor.

Kahvalti menümüz ise söyle ;

Pekmez,tahin,zeytin,krem peynir (labne olarak geciyor sanirim),domates,yumurta,bebek ekmegi dedikleri etimek gibi olan ekmeklerden,ihlamur yada meyve cayi,taze portakal suyu.

Peyniri az yagli aliyoruz,keci peynirini hic sevmedi,sevseydi keci peyniri verirdim.Domatesin cekirdeklerini cikariyorum,yumurtanin beyazi yasak oldugu icin sarisindan önce haftada 1 defa ¼ yumurta sarisi olmak üzere yeni yeni yarim yumurta sarisina cikardim,bebek ekmediginden de en fazla 2 minik parcayi cayiyla islatmak kosuluyla yediriyorum.Ben her besini ayri ayri tatmasi taraftari oldugum icin bulamac haline getirmekten cok tek tek minik sos kaselerinde hazirliyorum.Evet biraz zahmetli oluyor ama tatlari karismiyor.Birde ben bebek bisküvilerine karsiyim,icinde gereginden fazla seker oldugunu düsündügüm icin vermiyorum.Onun yerine bu bebek ekmekleri daha cok isime geliyor,yada evde yapabileceginiz pekmezle tatlandirilmis bisküvi tarifleride mevcut.

·         Ögle uykusuna yatarken yine anne sütü iciyor.

·         Uyandiginda sebze yemegi yiyor.

      Sebze menülerimiz ise söyle ;

Havuc,patates,sogan,brokoli,karnabahar,kabak,patlican,domates,taze fasulye,enginar,kereviz,kirmizi pancar,bazen sarimsak…Sebze listesi böyle uzar gider.Bunun yaninda tahillarda ekliyorum.Pirinc,bulgur,bugday (yarma),yesil mercimek..Ilavetende kuru nane ve birazcik zeytinyag ile tatlandiriyorum.

Sebzeleri yikayip,sirkeli suda beklettikten sonra dogruyorum.Mesela o gün brokoli yiyecekse 2 parca brokoli,1 minik havuc,1 minik patatesi soyup,dograyip daha önce de bahsettigim Avent´ten aldigim buharda pisirme makinasina atiyorum.Onlar haslanirken kücük celik bir tencere de yine yikadigim tahillari hasliyorum.Yalniz yesil mercimek cok gaz yaptigi icin hasladiginiz suyu püreye katmamanizi öneririm.Sonra haslanan tüm sebzeler ve tahillari karistirip makinanin blender kisminda cekiyorum.Daha cok corba kivaminda olmasini istiyorsaniz su ilave edebilirsiniz.O tamamen sizin isteginize bagli.Püre haline gelen sebzeleride mama tabagina alip bir tatli kasigi kadar zeytinyag ve biraz nane ekleyerek karistirip yediriyorum.

Tüm sebzelerin pisirme yöntemi ayni,dedigim gibi gerisi sizin fantezinize kalmis.Karistiripta verebilirsiniz ayri ayri da…

·         Cani isterse yine anne sütü teklif ediyorum.

·         Aksam üzeri meyve ögünümüzü yiyoruz.

Meyve menümüz ise söyle;

Cilek ve kivi haric (birkac defa verdim ama yanaklari hafif kizarinca biraz daha vermemeyi düsünüyorum) akliniza gelen her türlü meyveyi verebilirsiniz.Oglumun en sevdigi meyve muz.Icine muz katilmis herseyi istisnasiz yiyor ama muzda gereginden fazla kalori oldugu icin 3 günde 1 defa vermeyi tercih ediyorum.Hazirlama mantigi yine ayni.Henüz pütürlü gidalarla pek aramiz olmadigi icin kombine ettigim meyveleri eger cok sertse ve blenderdan gectiginde tane tane kalmaya müsaitse buharda hafif yumusayana kadar hasliyorum.Özellikle elma ve armut yiyecekse..Bu defa icine tahil katmadan veriyorum.Eger birkac gün üstüste kaka yapmamissa hazirlayacagim pürenin icine 1 tane kuru kayisi yada 1 tane kuru siyah erik katiyorum ve aksaminda sonuca ulasiyorum J Birkac defa pürenin kivamini cok sivi yapmistim ve cözüm olarak icine kasik mamasindan katip vermistim.Öylede sevmisti.

·         Meyveleride sindirdikten sonra yine anne sütü veriyorum.

·         Yatmadan bir saat kadar önce de 200 gram az yagli yogurt yediriyorum.

Yogurdu keci sütünden yada taze inek sütünden kendinizde yapabileceginiz gibi,eger benim gibi imkaniniz yoksa az yagli hazir yogurtlarida tercih edebilirsiniz.Yalniz dikkat etmeniz gereken bir husus var,bazi bebeklerde inek sütüne karsi reaksiyon gelisebiliyor.Bunu iyi takip etmeniz gerekiyor.

Yatarken ve gece boyunca her uyandiginda da anne sütü vermeye devam ediyorum.

Her ikinci gün meyve yada sebze menümüzü iptal edip onun yerine kasik mamasi veriyorum.Tatliyla ne kadar gec tanisirsa o kadar iyi mantigiyla hareket ediyorum.Sebzelerini bio almaya özen gösteriyorum.Ve gün icinde alabildigi kadar sivi tüketmesini sagliyorum.Et,tavuk ve kiyma olayina 7.ayini doldurdugunda gecmeyi düsünüyorum.Arada sirada Hipp hazir pürelerinden hindi,et ve tavugun tadini almisti ama kendim henüz yapmaya baslamadim.Bizde durum böyle.Ek gidalara tamamen alistik,düzenimiz oturdu..Darisi tüm ek gidalara yeni gececek olan anne-bebeklerin basina J

29 Haziran 2011 Çarşamba

Geldiler yine !

     Arada sirada ogluma esiyorlar!Sagdan sagdan…Vallahi! Tam diyorum ohhh ne akilli,uyumlu cocuk,kendi kendine oynuyor,muzurluk yapiyor,cok seker coook. 1 gün icinde,aksamindan sabahina bir bakiyorum benim akilli(!) oglum gitmis,yerine sürekli mizirdayan,odadan cikmayi birak,görüs alaninin disina cikmama izin vermeyen,yemeyen,uyumayan,oynamayan,oynatilamayan hatta kendini bile sevdirmeyen bir bebege dönüsmüs! Karnini doyuruyorum,ugras ugras biraz uyutuyorum,hah diyorum,karni tok,uykusunuda alirsa eski nesesi gelir geri.Nerdeee?! Daha beter oluyor! Hic bir oyuncagi umrunda degil,sevdigi hicbisey umrunda degil..

     Son günlerde uyumakta istemiyor,uykudan aglamadan cok mizirdanmayla uyaniyor ve sabah 5-6 gibi uyaniyor,tekrar uyumuyor…Bir saat boyunca uyutmaya calisiyorum,15 dakika uyursa ne ala!Yoruluyor,yoruluyorum…

     Atak haftasi degil,hasta da degil..Sicaklaniyor diye soyuyorum olmuyor,susamistir diye su veriyorum olmuyor,acikmistir diye mama veriyorum olmuyor.Mama demisken,istahindada büyük ölcüde azalma var.Zar zor yedirir oldum…Ne olacak bu halimiz bilmem!

     6 aydir her mizirtisina dis cikaracak diyoruz ya haniJ Bu defa hakikaten dis bekliyorum desem,yanilmam degil mi bu defa J

14 Haziran 2011 Salı

Paris Kacamagi 2 - Gezilecek Yerler

     Bir önceki yazimin devamini getirememistim,firsat bulmusken biraz yazayim dedim.Herkes biliyor,okuyor mutlaka ama buda benim gezimden bir yazi olsun istedim.
     Otelinize yerlestiginizde yapmaniz gereken ilk sey kesinlikle lobiden bir tane sehir haritasi almak olsun.Gezip görülecek yerler birbirine öyle yakin ki,bu konuda hic zorluk cekmeyeceksiniz bir kere.Hele ki bizim gibi direk Louvre müzesinin yaninda konakliyorsaniz ne mutlu size.Yorulsanizda metro ve teksiler imdadiniza yetisecektir zaten,ki taksi fiyatlari ucuk degildi yani.Pariste tüm caddeler ayni gibi gelmisti bana..Nasil ki Hollanda´nin Almanya´nin evleri birbirine benziyorsa Paris´in de evleri birbirine cok benziyor..Yalniz daha önce de bahsettigim gibi sehir disina ciktikca maalesef bu görüntü yerini daha cok görüntü kirliligine birakiyor. Birgün Paris´te yasamak zorunda kalirsam ve  Eyfel´in yakininda ki Avenue Dechanel´de bir dairede yasamak isterdim,bunuda söylemeden gecemeyecegim ;)

Gelelim gezilecek yerlere..Kisa kisa deginecegim..Malum hep bilinen yerler…
Eiffel Kulesi : Fazla söze gerek yok sanirim.Eyfel iste..Dergilerde,tv de gördügünüz gibi minnacik olmadigini ve gümüs rengi degilde bronz oldugunu gördügünüzde sasirmaniz olasi..Kuyrukta beklemeyi göze aliyorsaniz yukariya kadar cikin derim.Bunun icin hem merdivenler hemde asansörler mevcut.
Notre Dame Katedrali: Mimarisine hayran kalacaksiniz..
Louvre Müzesi: Meshur cam piramiti ve Mona Lisa´nin bulundugu  müze.Bastan söyleyeyim birkac saat gezerim cikarim diyorsaniz hic girmeyin..Uzuuuuun bir ögleden sonranizi ayirmaniz gerekebilir.
Sainte Chapelle: Mimarisi bana Milanodaki kiliseyi andirsa da görülmeye deger elbette.
Champs Elysees: Paris´in meshur caddesi..Bizim cakma sosyetenin dilinden düsüremedigi alisveris ve kafelerin oldugu genis ve uzun cadde.Orda ki markalarin aynilarini herhangi bir avrupa ülkesindede rahatca bulabileceginizi söylemeden gecemeyecegim..Ama itiraf ediyorum hayatimda yedigim en güzel Muffinlerden birinide burdaki bir cafede yedim..
Sacre Coeur :Dik merdivenlerle ulasabileceginiz  kilisesi..Eger bebekliyseniz gitmek icin iki defa düsünün derim ;)Biraz yukarisinda da yine meshur ressamlar tepesini bulabilirsiniz.
Seine Nehri :Parisi ortadan bölen nehir.Bu nehir üzerinde 30 dan fazla köprü oldugunu duymustum.Herbirinden gecebilirseniz ne güzel,cünkü hepsi ayri güzellikte..
Euro Disney: Bir daha ki Paris ziyaretimin kuskusuz en önemli sebebi olacak meshur En büyük eglence merkezi.Yavrukusun birazcik akli ersin bakalim..
Versay Sarayi: Mimarisi ve dekorasyonu mükemmel olan bu saray ve devasa bahceleride  gezilmeye deger.
Orsay Müzesi: Gezmedim ama yine gezilmeye deger bir müze oldugunu biliyorum.
     Unuttugum yada kacirdigim birsey var mi bilmiyorum.Louvre müzesinden ciktiktan sonra Champs Elyseese dogru giderken büyük bir parktan gececeksiniz..Tabani kum olan bu parktan gecerken yaniniza mutlaka ayakkabilarinizi temizlemek icin bisey alin J  Ve mutlaka oturup bir taneside Istanbul´da olan Dikilitas Obeliski izleyin.. J

10 Haziran 2011 Cuma

Bebegim Büyüyor- 6 Aylik Bebek Gelisimi

     181 günlük oldu yavrukusum…6 ay 1 günlük…Yari yasina geldi bile…Zaman ne cabuk geciyor…Icim kabariyor yine…
     Bu ay oglumda ki degisiklikler ve yeniliklere geceyim daha fazla duygusallasmadan:
·         Saga,sola ve hatta yüzüstü rahatlikla dönebiliyor.
·         Uzunca bir müddet yüzüstü oyalanabiliyor,poposunu kaldiriyor.
·         Yüzüstü pozisyondan sirtüstü pozisyona gecebiliyor ( yalniz bunda henüz zorlaniyor).
·         Rahatlikla oturabiliyor,ama uzun süre oturdugunda dengesini kaybedip düsüyor.
·         Ayaklarini tutup,onlari agzina götürüyor.
·         Ayna askimiz son gaz devam ediyor,kendini dakikalarca hayran hayran izliyor J (sarayli diyoruz biz ona).
·         Ilgi cekmek icin öksürme taklitlerine simdide hapsurma taklitleri eklendi.
·         Babasina ve bana sariliyor,yüzümüzü isirmaya calisiyor,yaliyor J
·         Oyuncaklarindan cabuk sikiliyor ve ilgisi hemen baska birseye yogunlasiyor.
·         Kucagimizdan yere inmek icin direniyor,mizmizlaniyor.
·         Ayaklari yere cok saglam ve uzun süre basiyor.
·         Yemek yerken elimdeki kasigi kavrayip agzina götürüyor.
·         Eline aldigi herseyi dikkatle inceleyip,sallayip,saga sola vurup bundan zevk aliyor.
·         Anne nerde dediklerinde bana bakiyor ( itiraf ediyorum bu ayin en sevdigim kismida buydu )
·         Cee-ee en sevdigi oyunlarin basinda geliyor .
·         Birden boyu uzadi yine.80 bedenden de ciktik,86 giyiyor artik…
Bu ayida böylece bitirmis olduk..Bakalim sirada neler var,heyecanla bekliyorum…

Not: Yine,yeniden hatirlatmak istiyorum,her bebek farklidir,her bebegin gelisim sürecleride farklidir.Bu yazdiklarim sadece benim bebegim icin gecerli durumlardir ve baska hicbir bebek icin referans alinmamalidir..:)

6 Haziran 2011 Pazartesi

Hayat Bitmeden Önce Yapmak Istediklerim

     Gectigimiz aylarda ismini hatirlayamadigim bir blogta okudugum ve birkac hafta önce benzerine blogcu annenin blogunda rastlayip,benimde yapmam gerek dedigim bir listem var..
     Bazi maddeler ayni anda hakikaten uzak gibi geliyor ama hayatta imkansiz diye birseyde yoktur öyle degil mi ? J
     Hayat bitmeden önce yapmak istediklerim;
1.       Yeniden anne olmak,hemde 4 defa J
2.       Dogal dogum yapmak.
3.       Gönüllü annelik yapmak ve hatta bunun üzerine bir dernek kurmak.
4.       Evlatlik bir bebek almak ve onuda diger cocuklarimla birlikte,huzurlu bir ortamda büyütmek.
5.       Kücük bir sahil kasabasinda,gösteristen ve gösteris meraklisi insanlardan uzak,sakin bir hayat sürmek.
6.       Evimin bir bölümünü icinde binlerce kitabin oldugu bir kütüphaneye cevirmek.
7.       Atölye kurup tüm resim ve el sanatlari ugraslarimi orada yapmak.
8.       Artik   bir el atip dogum fotografciligina baslayabilmek.
9.       Kendi tasarimlarimdan olusan bir defile yapmak.
10.   Mükemmel Fransizca konusmak.
11.   Mükemmel Piyano calabilmek.
12.   Ajda Pekkan´la tanismak.
13.   Acik kalp ameliyatina girmek.
14.   Kitap yazmak.
15.   Bahceyle,sebze-meyveyle,cicekle ugrasmak.
16.   Oglumun ve esimin dövmelerini yaptirmak.
17.   Formula 1 Pistinde araba kullanmak.
18.   Esim ve yavrukusla beraber uzunca bir sure kimseye söylemeden,uzaaaaak bir yerlere gidip kafa dinlemek.
     Ilk anda aklima gelenler bunlar oldu.Beynimin kalbimin kiyisinda kösesinde mutlaka birseyler daha vardir ama 18 maddelik listemle simdilik hoscakalin diyorum ;)

1 Haziran 2011 Çarşamba

PARIS Kacamagi

     Kisa bir haftasonu kacamagi yapalim dedik,duragimizda Paris olsun..Birkac saat icinde hazirlandim.Kücük birer  canta aldik yanimiza,bindik arabamiza ve yola ciktik..
     Paris…ah Paris…Kimileri Asiklar sehri der Paris icin,buram buram romantizm kokar…Kimileri icin Modanin kalbidir…Kimileri icinse modern hayatin baskentidir…Benim icinse birbirinden sahane giyinmis zarif bayanlarin parfüm kokularinin yayildigi,muhtesem sokaklarin ve kafelerin bulundugu essiz bir sehir(di) Paris…Kitaplara,siirlere konu olan,dergi kapaklarinda mutlaka yer alan,haberlerde gazetelerde sayfa sayfa yazilan,cizilen bir sehir bana en cok bunlari cagristiriyordu…
     Hollanda,Belcika ve en nihayetinde Fransa sinirlarina girdigimizde heyecanlandigimi hissettim.Ve iste Paris…
     Sehre girdigimizde hersey cok güzel gidiyordu,sadece trafik yogunlasmisti ve bu cok normaldi…Merkeze biraz daha yaklastigimizda mideme bir yumruk yemis gibi oldugumu animsiyorum.Aklimdan galiba 5.Dünya ülkelerinden birindeyiz düsüncesi gecti ve o an hemen,cabucak o hengameden siyrilip eve dönmek istedim..Berbatti…Trafik felaketti bir kere…Milimetre farkla sagindan solundan gecen arabalar,bisikletler,motosikletler…Yaya kaldirimi yerine yolun üstünde yürüyen insanlar,yanan kirmizi isigi umursamayanlar,önüne atlayip karsiya gecenler,kornalar,sesler...Ve en kötüsü; Pislik,cöp yiginlari,kokular…
     Bir saatten fazla bir süre milim milim ilerleyerek bu sekilde devam ettik..Benim agzim bes karis acilmis durumda tabii…Esim trafige konsantre,yavrukus artik acikmis,maxi coside yatmaktan bunalmis halde...Bir ara aglayacaktim daraldigim ve hayal kirikliginin alasini yasadigim icin…
     Merkeze geldigimizde derin bir oh cektik..Düsündügümüzün aksine,trafik bir parca daha sakinlesti…Evlerin,insanlarin,cevrenin cehresi degisti..Sonradan dikkatimden kacmayan bir gercegide söylemek istiyorum.1,2,3…..7. Semtler disina ciktikca Paris=kabus oluyor!Daracik sokaklardan gecip Paris´in göbegindeki otelimizi bulmustuk sevgili navigasyonumuz(naviye teyzemiz,nimetimiz) sayesinde.Ama bu daracik sokaklarda park yeri bulmanin imkansiz oldugu gibi,bulsaniz dahi arabanizi biraktiginiz gibi bulamayacaginizin garantisini verebilirim! Park etmis araclarin arasinda ya maksimum 5 cm mesafe var yada plakalari tamamen temas halinde,mesafe sifir!Zaten Paris´te arabalarin ya önünde hasar var yada arkasinda..Allahtan kapali otoparklar burda imdadiniza yetisiyor.Demem o ki;
1.       Paris´e arabayla gitmek hic iyi bir fikir degil.Paris´te trafik bir felaket!
2.       Yaya olsaniz bile aman yayaya yesil yandi,geceyim olayi yok!Dikkat etmek zorundasiniz.
3.       1,2,3,4,5,6,7.Semtler disinda kesinlikle konaklamayin!
     Otelimiz cok nezih,cok hostu.Esim yavrukusun rahati icin ekstra büyük yatak ve büyük oda istemisti ve bu istegimize karsi gercekten güzel bir odada konakladik.Paris´te uygun fiyata da oteller bulabilirsiniz ama önceden rezervasyon sart cünkü deyim yerindeyse tiklim tiklim dolu oluyor oteller.
     Esyalarimizi odamiza birakip,yavrukusu da rahatlattiktan sonra kendimizi disari attik.Daracik sokaklarin,iki adimlik minnacik kaldirimlarin ve bu minik kaldirimlara sira sira dizilmis kafelerin arasindan ana caddeye ciktik ve maratonumuzda böylelikle basladi…

(Yavrukus müsade ettikce yazabilecegim,bu konu ilgisini ceken arkadaslarimdan bu  yüzden özür dilerim.)