31 Aralık 2011 Cumartesi

Oedipus Kompleksi

     Eski yunan mitolojisinde büyük bir kehanetin sonucu olarak Oedipus´un bir savasta babasini(babasi oldugunu bilmeyerek) öldürerek annesiyle(yine bilmeden) evlenmesi olayindan adini alan ve erkek cocuklarda babayi kendine rakip görme icgüdüsüne Oedipus Kompleksi deniyor(mus,esim anlatana kadar bilmiyordum,birde cok okuyorum diye dolanirim,tüüü bana)
     Eee sadete gel diyorsunuz muhtemelen.Bizim 1-yaziyla bir- yasindaki minik oglumuz büyümüste,babamiz bana ne zaman yaklassa kiyametleri koparir olmus!Uzun zamandir farkindaydik bunun ama bugün olay baska bir boyut-dikkat siddet icerir- kazaninca buraya da bir not düsmeye karar verdim.
     Ücümüz yerde oturup oyun oynuyoruz,sonra babamiz bana yaklasiyor.A-haaa ilk sinyal yavrukusa ulasiyor,oyundan kafasini kaldirip bir babaya birde bana bakiyor,herseyin yolunda oldugunu görüyor ve oyuna devam ediyor.Bu defa baba bana iyice yaklasiyor,bende basimi esimin omzuna koyuyorum.Tehlike (!) canlari caliyor ve o iki minik göz bize sabitlenmis,gülümseyerek, sinirle gülümseyerek(bazen Erol Tas gibi gülerek) bize bakiyor,ve o da nee?? Bir minik canavar bize dogru hamle yapmaya baslamis bile.Ve o an baba beni öpüyor,bende babayi öpüyorum.Ta ta ta taaaaaaaam,baba kazagindan tutularak itekleniyor,annenin önce saci cekiliyor,söylene söylene sürükleniyor,sonra da salya sümük yapistira yapistira öpülüyor :) Nasil ama,film senaryosu gibi degil mi :)Halimizi hayalinizde canlandirabilmisimdir umarim :)
     Isin garip yani normalde yavrukusumuz babasina inanilmaz düskün bir bebektir.Baba varsa dünya onun olmustur zaten,hicbirsey istemez,hic kimseye gitmez,saatlerce babasinin yaninda oyun oynayabilir.Ama baba ola ki bana bir yaklassin,ola ki...Resmen savas cikiyor artik evde,acik ve net bir sekilde ikimizi birbirimizden uzaklastirip bana deli gibi yapisiyor.
     Her kiz cocuk babaya,her erkek cocukta anneye asiktir derler ya,evet dogruymus.Insan beyni cok enteresan hakkatende,daha minicik bir cocukken aile üyelerinin hangi rollerde oldugunu kavrayabilmesi icin gecirilen bir evreymis bu oedipal evre.(En kisa zamanda daha detayli bilgiler toplamaya calisacagim)Bunun gecici bir durum oldugunu bildigim icin icim rahat,3-4 sene daha bu ani taarruzlara maruz kalabiliriz belki.Sürekli,deneme yada oyun amacli yapmadigimiz bu eylem den simdilik sahsim adina cok mutlu oluyorum,sapir supurrrr,ne güzel:)

19 Aralık 2011 Pazartesi

Ev Düzenlemede Pratik Bilgiler

     Düzenli olmayi sevdigimden burada bahsetmistim.Yalniz dikkat,düzenli olmayi sevmekle titizlik arasinda cok fark var :) Her neyse...
     Evim cok kücük bildiginiz üzere.1 büyük oturma odam,yatak odam,banyom ve mutfagim var.He birde minik bir balkon.Ev kücük olunca haliyle ortaligin derli toplu görünmesi daha da güclesiyor.Onca esya hep kücücük yerlere sigdirilmak zorunda kaliyor.Resmen tikis tikis,üst üste bir görüntü olusuyor.
     Yaklasik 1 sene daha burada yasamak zorunda oldugumuz icin bu minik ama sevimli evimde nasil daha düzenli olabilirim konusu sürekli gündemimde.Arastiriyorum,düsünüyorum,deniyorum.
     Burada nevresim ve yorganlari daha az yer kaplayacak ve daha düzenli görünmesini saglayacak vakumlu hurclardan bahsetmistim.Simdi de biraz büyükce kutulardan bahsedecegim.
Ikea´dan aldigim bu seffaf kutular bazasiz ve epey yere yakin yatagimizin altina rahatlikla sigdilar.Cok farkli boylarda ve genisliklerde olan kutularda var.Evin herhangi bir yerine sigdiramadigim ayakkabilarimi ve canlatalarimi icine yerlestirdim.Kutunun seffaf olmasi aradigim esyayi kolayca bulmami sagliyor.Bizim yatagimizin altina bu kutulardan 4 tane sigdi ve yanlarda daha minik kutular icin de fazlasiyla yer kaldi diyebilirim.
Ve yine Ikeadan alip dolap üstlerine yerlestirdigim bu kutulara da misafirlerim icin ayirdigim havlular,kullanmadigim masa örtüleri vs. ve yine dolaplara sigdiramadigim evrak,kitap vs. yerlestirdim.Hem dekoratif duruyorlar hemde gercekten cok pratikler.Her ikisinide öneririm :)



Resimler www.ikea.com ´dan alintidir.

14 Aralık 2011 Çarşamba

Dedemi Kaybettik...

     Dedemi kaybettik...Bu sabah annemin aylardir bekledigimiz,ama icten ice olmamasini ümit ettigimiz telefonuyla aldik haberi...
     Annem yikilmis,annem bitkin...Dedemin gidisine uzun zamandir hazirliyorduk kendimizi ama ölüme hazirlanamiyormus insan bunu anladik.
     Son 5 yildir cikmadik hastalik,ugrasmadigi dert kalmamisti dedemde.Ayda en az iki kez acile tasinir,nefes alabilecek duruma getirilince eve gönderilirdi.Cigerleri tamamen bitmisti,karacigeri calismiyordu,nefes alamadigi icin organlara oksijen gitmiyordu,özellikle beynine ve bu tüm hayati fonksiyonlarini etkiliyordu.Tüm bunlar onu cok yipratmisti.Her defasinda herseye hazirlikli olun diyorlardi doktorlar.
     Ve bu son hastaneye yatisinda artik yogun bakim odasindan cikarmiyorlardi,tam 1 ay yatti öylece.Duvar gibi...Aci cektigi icin uyutuyorlardi 10 gündür,cihazlara bagliydi,damar yoluyla besleniyordu artik,konusamiyordu...Sadece uyuyordu...2 gün önce doktorlar cihazlari kapatip tedavinin iyiye gidip gitmedigini takip edecegiz ancak herseye hazirlikli olun diyorlardi.Iyiye gitse bile eve cikmasina imkan yok,burda,bu sekilde kalacak diyorlardi..2 gündür tedirgin bekliyorduk,bir yandan cok aci cekti,artik cekmesin diyerek ama bir taraftan da lütfen iyi olsun diye ümit ederek..
     Doktorlar bu sabah cihazlari kapatmadan önce dedem coktan vefat etmis bile...75 yasinda veda etti bizlere.Dag gibi adam eridi gitti...
     Yazacak anlatacak cok sey var onunla ilgili aslinda,ama iyi degilim..Gercekten iyi degilim.Annemin yaninda olamadigim icin iyi degilim,ailevi bircok mesele icin dedeme icten ice cok kizdigim icin iyi degilim...Bir varmis,bir yokmus iste...Herseyiyle birlikte gitti artik...Suan elimden hicbirsey gelmiyor oturmaktan baska.Orada olamamak ne aci...Kimseyle paylasamamak acini...Iyi ki bu Türkiye izinimizde Antalya´da kisa da olsa görme sansim oldu dedemi.Son kez sarildigimizi hissetmistim,helallesmistik...Hep o haliyle kalicak aklimda...
     Allah insallah tüm günahlarini affeder,onu cennetinden bir yer verir ve huzurla uyumasini saglar.Hakkini helal et dede,gittigin yerdeki tüm sevdiklerime selam söyle,unutmayacagiz sizi...

13 Aralık 2011 Salı

Oglumun Ilk Dogum Günü

     En güzel yillar en hizli gecenlermis derler,cok dogruymus...Canim oglum 1 yasina girdi.Koskoca 1 yili geride birakti,daha dün hastane odasinda viyak viyak meme arayan bebegim simdi gecmis karsima bana kafa tutuyor.Ne cabuk gecti koskoca 12 ay...hayir duygusala baglamayacagim korkmayin :)
     Dogum günü partimiz pek büyük olmadi.Haftasonu(dogum gününden 2 gün önce) evde arkadaslarim arasinda minik bir kutlama yaptik.Pastamiz istedigimiz gibi degildi,yapamiyorlar burda maalesef.Ne varsa Türkiye´de var,buralarda hic birsey yok.Tema yapmadim henüz anlamayacagi icin.Sadece biraz evi süsledik.Tüm bunlara saskin saskin bakti yavrukusum.
     Pazartesi günü de babaannesi ve dedesiyle kutladik.Anneannesi,büyükbabasi,amcasi,dayisi,kuzeni ve oglumu seven tüm arkadaslarim da aksama kadar telefonlari hic bos birakmadilar sagolsunlar.Arada mesafeler olunca maalesef hep bir tarafiniz eksik kaliyor böyle.Bir daha ki dogum gününe hep beraber kutlama sansimiz olur umarim.
     Saat tam 19:22´de de babasiyla beraber oglumuzu simsiki kucakladik ve aramiza katildigi icin tekrar tekrar sükrettik.
     Daha nice güzel yillarin olsun canim oglum,sevdiklerinle beraber saglik ve huzur dolu uzuuuun,upuzuuuuun bir ömrün olsun.
Iyi ki dogmussun,iyi ki bizim oglumuz olmussun sari civcivim benim,seni cok seviyoruz...

1 Aralık 2011 Perşembe

Kitap Önerilerim 1

     Oglumun dogumundan sonra kitap okuma saatlerim kacamak dakikalara dönüsmüstü.Sadece emzirirken bölük pörcük okuyabiliyordum,o uyudugunda ise bende uyumaya gayret ediyordum.Ne zaman ki büyüdü,gece uykulari düzene girdi,ancak o zaman oturup yine saatlerce kitap okumaya basladim.Yine de sirada bekleyen onlarca kitap var.Elif Safak´in birkac okumadigim kitabi ve Paulo Coelho-Elif okunmayi bekliyorlar.Son okudugum kitaplar ise sunlar ;

                 1-     P.C. Cast,Kristin Cast - Gece Evi Serisi





                 2-     Dr.Harvey Karp - Mahallenin En Mutlu Yumurcagi





                 3-     Dr.Pierre Dukan - Dukan Diyeti


                 4-     Jack Ensign Addington - %100 Düsünce Gücü



                 5-    Tracy Hogg,Melinda Blau - Bebek Bakim Sorunlarina Mucize Cözümler


              



Parfüm Önerilerim

     Parfüm delisi oldugumdan bahsetmistim.Kokularin büyülü dünyasinda kaybolmaksa benim icin bir hobi.Douglas gibi büyük parfümerilerde saatlerimi harcadigim olmustur.Ama ne yazik ki hala parfümlerin iceriklerinde neler var bilmem,ayirt edemem.Sectigim kokunun beni bir yerlere götürmesine göre karar veririm.Birine hediye alacaksam -belki klasik bir secim ama- sevdigim,ona yakisacagini düsündügüm kokulari vermeyi severim.E tabii bana hediye gelecekse de parfüm ilk tercihimdir ;)
     Hemen hemen son 5 yilin,vazgecemedigim kokularini paylasmak istedim.Iste mevcut listemdekiler ;

  • Lancôme -  Hypnôse 
  • Lancôme - Trésor 
  • Dior - Hypnotic Poisons 
  • Chanel - Chance 
  • Giorgio Armani -  Code Femme 
  • Gucci - Rush 2 
  • Bvlgari - Omnia 
  • Calvin Klein - Ck One 
  • Chloe - Chloe 
  • Jimmy Choo - Jimmy Choo 
  • Tommy Hilfiger - Hilfiger Peach Blossom 
  • Diesel - Femme Unlimited
  • DKNY - Be Deliciou Fresh Blossom 
  • Yves Saint Laurent - Parisienne 
  • Escada - Especially Escada 
     Escada en son favorim.Cok begendigimi söyledigimde esimin ince jestiyle gecen ay koleksiyonuma girdi :)Gercekten cok seviyorum ve uzun yillar kullanacagima eminim.Bunlarin haricinde daha uygun fiyata olan Victoria Beckham,Beyonce,Heidi Klum ve Halle Berry parfümleri de günlük kullanim icin cok güzeller.Simdilik benden bu kadar,sevgiler...